Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Nisan 2015 Perşembe

THE EFFECTS ON LIFE OF NEGATIVE IONS AND RESEARCH IN THIS ISSUE.



NEGATİF İYONLARININ YAŞAM ÜZERİNDE ETKİLERİ VE BU KONUDAKİ ARAŞTIRMALAR


1-Kaliforniya Üniversitesi (The University of California)’nde bilim adamları, arpa, yulaf, marul ve fasulye yetiştirdikleri ortama yüksek miktarda pozitif (+) iyon
(zararlı iyon) vererek (iyon radyasyonuna maruz bırakarak) gözlem yapmışlardır. Deneylerinin sonucunda, tüm bitkilerde büyümede duraklama ve yaygın olarak hastalık yayıldığı gözlemlenmiştir.Normal atmosfer şartlarındaki negatif (-) iyon (yararlı iyon) miktarı iki katına çıkarılarak aynı deney yapıldığında bitkilerin büyüme oranlarında doğru orantılı bir artış gözlemlenmiştir.

2- Rusya’da biliminsanları hiç negatif (-) iyon (yararlı iyon) bulunmayan bir ortamda; fare, sıçan, kobay ve tavşan gibi küçük hayvanlar yetiştirmeyi denemişlerdir. Negatif (-) iyon (yararlı iyon) bulunmayan ortamda birkaç gün içerisinde tüm hayvanların öldükleri gözlemlenmiştir.

3-Jerusalem Universitesi Uygulamalı Farmakoloji Bölümü Başkanı Dr. Felix Sulman, iki grup insan üzerinde (20 ila 65 yaş arası kadın ve erkeklerden oluşan iki grup)pozitif  (zararlı)ve negatif (yararlı) iyonların etkilerini araştırmak üzere birçok deney yürüttü. Gruplar önce havasında yüksek oranda pozitif (+) iyon (zararlı iyon) içeren bir odada 1 saat kaldılar. Bu sürenin sonunda, bireylerde asabiyet, aşırı hassasiyet  ve yorgunluk gözlemlendi. Aynı grup, yine 1 saat süre ile havasında yüksek miktarda negatif (-) iyon (yararlı iyon) bulunan odada kaldılar. Aynı zaman periyodunun sonunda, yapılan testlerde bireylerde rahatlama, dinçlik ve zihinsel atiklik gözlemlendi. Dr. Felix Sulman, deneklerin iş kapasitelerini ve atikliklerini çeşitli deneyler ile test etti. Bireylerin “tamamı”, odadaki negatif iyon miktarı arttığında ve deneyin 1 saat sürenin hemen akabinde yapılan testlerde yüksek oranlarda skorlar kaydettiler.

4-Dr. Sulman “hava değişikliklerine duyarlı” gönüllüler üzerinde bir çalışma daha yaptı ve Sharav rüzgarları süresince, normal oranlardan 10 kat daha fazla serotonin – strese bağlı hormon. Migrene, ateş basmasına, huzursuzluğa, kalp çevresinde ağrılara, nefes almada zorluğa, bronşsal şikayetlerde artışa, asabiyete ve tansiyon düzensizliğine sebep olan kendi serotonin hormonları tarafından zehirlendiklerini tespit etti. Aynı zamanda vücut reaksiyonlarında yavaşlama gözlemlendi. İlginç olan bulgu, birçok insanda, pozitif (+) iyonlara karşı vücudun ilk tepkisi  kısa süreli mutluluk akabinde, bitkinlik haline sebep olan adrenalin ve noradrenalin (“savaş ya da kaçış” hormonları) üretmektir. (Fırtına öncesi pozitif iyonlar oluştuğunda böcek, sinek ve hayvanların huzursuz hareketlerine yine aynı durumun sebep olduğu düşünülmektedir.) Araştırma aynı zamanda gösterdi ki pozitif iyonlar, birçok insanın alerjiyi arttıran vücut kimyasalı olarak da bildiği histamin’in aşırı salgılanmasını tetikliyor. İstatistiklere göre, toplumun % 25’i havadaki iyon seviyelerinden hiç etkilenmese de, % 25’i oldukça şiddetli olarak etkileniyor. Geri kalanların % 50’si de kayda değer miktarda iyonların etkisi altında kalıyor.

5-Kaliforniya’da Dr. Albert Krueger muhteşem bir araştırma yürüttü. Buluşlarından biri; şaşırtıcı derecede az miktarda negatif iyonun  nezle, soğuk algınlığı ve solunum yolları enfeksiyonuna sebep olan bakteri tiplerini öldürebildiğini gösteriyor. Daha sonra Dr. Krueger, farklı iyon konsantrasyonlarında birçok fare grubu üzerinde çalışmalar yaptı. Sonuçları 1960’da bilimsel makalesinde yayımladı. Sonuçlar Dr. Sulman’ın sonuçları ile hemen hemen aynıydı. Pozitif (+) iyon (zararlı iyon) artışı; depresyon, bitkinlik, huzursuzluk ve hiperaktiviteye sebep olan serotonin hormonunun aşırı salgılanmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda, negatif (-) iyon (yararlı iyon) artışı, rahatlama etkileri ve beyinde serotonin hormonu salgılanmasında azalma gözlenmesini sağladı. Fareleri, sıçanları, kobayları ve tavşanları, hatta çeşitli böcek ve bitkileri kapsayan bir seri deneyler zinciri yapıldı. Sonuçlar yukarıdaki bulguları destekleyici doğrultuda oldu. Bir kere de, fareler sızdırmaz bir kaba koyuldular ve içeride neredeyse hiç oksijen kalmayana kadar tutuldular. Boğulma sınırındalardı. Kalan hava negatif (-) iyonluydu ve fareler hayatta kalmayı başardılar!

6- “Norwich Union Insurance Group” ‘un ana merkezinde Surrey Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği 16 haftalık deneyde, bilgisayar ve veri hazırlama bölümü, yazmanlık bölümü ve motor sigortalama departmanı içerisine sekiz negatif iyon üreticisi yerleştirilmiştir. Testler başlamadan önce, üniveriste takımı hastalık ve baş ağrısı şikâyetlerinin tekrar oranını derlemek için bir ay harcadı. Deneyler çift kör deneylerdi, yani ne personel ne de araştırmacılar iyon yayıcı aygıtın verilen zamanda açık veya kapalı olduğunu bilebildi. En çarpıcı sonuç ise negatif iyonu artırılmış havaydı. Gece yarısından sabah 8:30’a kadar, bilgisayar odasında baş ağrısı sıklığı yüzde 78 azaldı. Norwich Union negatif (-) iyon yayıcı aygıtları bünyesinde kullanmaya tam olarak ikna olmuştu ve 10 tane daha tavana monte edilen modellerden sipariş etmeye karar verdiler ve yaklaşık 600 metrekarelik ofis alanlarını negatif (-) iyon (sağlıklı iyon) ile donattılar.

7-Surrey Üniversitesi’nin konsantrasyon yetisi ile ilgili çalışmaları gösterdi ki; negatif(-) iyonlar yüzde 28’e kadar bu performansı artırabildi. Daha çok konsantrasyon gerektiğinde negatif (-) iyonların olumlu etkisinde artış gözlemlendi.

8-Pennsylvania Üniversitesi Araştırma Hastanesinde ve Kuzeydoğu (Northeastern) ve Frankford Hastaneleri’nde; Dr. Kornblueh ve yardımcıları bronşiyal astım veya bahar nezlesi olmuş olan yüzlerce hasta üzerine negatif (-) iyonları tedavide kullandıklarını kaydetmişlerdir. Toplamda hastaların % 63’ünün bir bölümünde kısmi bir bölümünde ise tam anlamıyla iyileşme tespit edilmiştir.

9-Etkili ağrı kesici: Philadelphia’da Dr. Kornblueh beyin dalgası paternleri üzerine çalıştı ve negatif (-) iyonların ciddi ağrılar çeken kişileri sakinleştirdiği bulgularını edinmiştir. Yanık vakaları, Norteastern Hastanesi’nde hemen penceresiz ve ortam iyonu ayarlanabilen odalara alınır. On dakika içerisinde, genellikle, ağrı geçer. Böylece alışılageldiği üzere bu tür vakalarda morfin uygulanmasına rağmen, asla gerek kalmadı. Hastalar 30 dakika için odadan çıkarlar ve tedavi 14 saat boyunca bu şekilde uygulanır. Vakaların % 85’inde ağrı kesici uyuşturuculara (narcotics) gerek kalmamıştır. Northeastern’li Dr. Robert McGowan; “Negatif (-) iyonlar yanıkları daha hızlı kurutuyor ve daha az iz bırakarak daha hızlı iyileştiriyor.” Şeklinde açıklama yaptı.

10-Yanık tedavilerindeki başarısının akabinde, Philadelphia’da Dr. Kornblueh, Dr. J.R. Minehart, Northeastern Hastanesi  baş cerrahı, ve yardımcıları Dr. T.A. David şiddetli operasyon sonrası ağrıların dindirilmesinde negatif (-) iyon kullanmayı denediler. 8 aylık test periyodu süresince, 138 hastaya ameliyatlarından sonraki ilk ve ikinci gün bulundukları ortama negatif (-) iyon verdiler. Dr. Kornblueh Londra’da Biyoklimatoloji Kongresi’nde sonuçları açıkladı: 79 kişide (Toplamda hastaların % 57’sinde), negatif (-) iyonlar ağrıyı tamamen kesti veya çok ciddi oranda azalttı.

11-Dr. Albert P. Krueger ve Dr. Richard F Smith’in California Üniversitesi’nde yaptıkları deneyler; negatif (-) iyonların havada uçuşan alerjenlere (alerji yapan maddeler) karşı hassas olan kişilerde nasıl bir etki yaptığını gösteriyor: Bornşiyal tüpler ve trakeamız, veya soluk borumuz “cilia” denilen ince kısa tüyler ile boyuna kaplanmıştır. Bu tüyler normalde dakikada 900 civarında vuruş yaparak kamçıya benzer hareket eder. Mukus ile beraber, hava yolumuzu polen ve tozlardan arındırırlar. Krueger ve Smith trake bezini negatif (-) iyona (yararlı iyon) maruz bıraktılar ve “cilia” tüy vuruşlarının dakikada 1200 vuruşa kadar hızlandığını ve mukus salgısının da arttığını gözlemlediler. Pozitif (+) iyon (zararlı iyon) dozları tam ters etki göstermektedir: “cilia” tüy vuruşları dakikada 600 veya daha az vuruşa düşmüştür ve mukus salgısı durmuştur.