NEGATİF İYONLARININ YAŞAM ÜZERİNDE ETKİLERİ VE BU KONUDAKİ ARAŞTIRMALAR
1-Kaliforniya Üniversitesi
(The University of California)’nde
bilim adamları, arpa, yulaf, marul ve fasulye yetiştirdikleri ortama yüksek
miktarda pozitif (+) iyon
(zararlı iyon) vererek (iyon radyasyonuna maruz bırakarak) gözlem yapmışlardır. Deneylerinin sonucunda, tüm bitkilerde büyümede duraklama ve yaygın olarak hastalık yayıldığı gözlemlenmiştir.Normal atmosfer şartlarındaki negatif (-) iyon (yararlı iyon) miktarı iki katına çıkarılarak aynı deney yapıldığında bitkilerin büyüme oranlarında doğru orantılı bir artış gözlemlenmiştir.
(zararlı iyon) vererek (iyon radyasyonuna maruz bırakarak) gözlem yapmışlardır. Deneylerinin sonucunda, tüm bitkilerde büyümede duraklama ve yaygın olarak hastalık yayıldığı gözlemlenmiştir.Normal atmosfer şartlarındaki negatif (-) iyon (yararlı iyon) miktarı iki katına çıkarılarak aynı deney yapıldığında bitkilerin büyüme oranlarında doğru orantılı bir artış gözlemlenmiştir.
2-
Rusya’da biliminsanları hiç negatif (-) iyon (yararlı
iyon) bulunmayan bir ortamda;
fare, sıçan, kobay ve tavşan gibi küçük hayvanlar yetiştirmeyi denemişlerdir.
Negatif (-) iyon (yararlı iyon) bulunmayan ortamda birkaç gün içerisinde tüm
hayvanların öldükleri gözlemlenmiştir.
3-Jerusalem
Universitesi Uygulamalı Farmakoloji Bölümü Başkanı Dr. Felix Sulman, iki grup
insan üzerinde (20 ila 65 yaş arası kadın ve erkeklerden oluşan iki
grup)pozitif (zararlı)ve negatif (yararlı) iyonların etkilerini
araştırmak üzere birçok deney yürüttü.
Gruplar önce havasında yüksek oranda pozitif (+) iyon (zararlı iyon) içeren bir
odada 1 saat kaldılar. Bu sürenin sonunda, bireylerde asabiyet, aşırı
hassasiyet ve yorgunluk gözlemlendi. Aynı grup, yine 1 saat süre ile
havasında yüksek miktarda negatif (-) iyon (yararlı iyon) bulunan odada
kaldılar. Aynı zaman periyodunun sonunda, yapılan testlerde bireylerde
rahatlama, dinçlik ve zihinsel atiklik gözlemlendi. Dr. Felix Sulman,
deneklerin iş kapasitelerini ve atikliklerini çeşitli deneyler ile test etti.
Bireylerin “tamamı”, odadaki negatif iyon miktarı arttığında ve deneyin 1 saat
sürenin hemen akabinde yapılan testlerde yüksek oranlarda skorlar kaydettiler.
4-Dr. Sulman “hava değişikliklerine duyarlı”
gönüllüler üzerinde bir çalışma daha yaptı ve
Sharav rüzgarları süresince, normal oranlardan 10 kat daha fazla serotonin –
strese bağlı hormon. Migrene, ateş basmasına, huzursuzluğa, kalp çevresinde
ağrılara, nefes almada zorluğa, bronşsal şikayetlerde artışa, asabiyete ve
tansiyon düzensizliğine sebep olan kendi serotonin hormonları tarafından
zehirlendiklerini tespit etti. Aynı zamanda vücut reaksiyonlarında yavaşlama
gözlemlendi. İlginç olan bulgu, birçok insanda, pozitif (+) iyonlara karşı
vücudun ilk tepkisi kısa süreli mutluluk akabinde, bitkinlik haline sebep
olan adrenalin ve noradrenalin (“savaş ya da kaçış” hormonları) üretmektir.
(Fırtına öncesi pozitif iyonlar oluştuğunda böcek, sinek ve hayvanların
huzursuz hareketlerine yine aynı durumun sebep olduğu düşünülmektedir.)
Araştırma aynı zamanda gösterdi ki pozitif iyonlar, birçok insanın alerjiyi
arttıran vücut kimyasalı olarak da bildiği histamin’in aşırı salgılanmasını
tetikliyor. İstatistiklere göre, toplumun % 25’i havadaki iyon seviyelerinden
hiç etkilenmese de, % 25’i oldukça şiddetli olarak etkileniyor. Geri kalanların
% 50’si de kayda değer miktarda iyonların etkisi altında kalıyor.
5-Kaliforniya’da
Dr. Albert Krueger muhteşem bir araştırma yürüttü. Buluşlarından biri; şaşırtıcı derecede az miktarda
negatif iyonun nezle, soğuk algınlığı ve solunum yolları enfeksiyonuna
sebep olan bakteri tiplerini öldürebildiğini gösteriyor. Daha sonra Dr.
Krueger, farklı iyon konsantrasyonlarında birçok fare grubu üzerinde çalışmalar
yaptı. Sonuçları 1960’da bilimsel makalesinde yayımladı. Sonuçlar Dr. Sulman’ın
sonuçları ile hemen hemen aynıydı. Pozitif (+) iyon (zararlı iyon) artışı;
depresyon, bitkinlik, huzursuzluk ve hiperaktiviteye sebep olan serotonin
hormonunun aşırı salgılanmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda, negatif (-)
iyon (yararlı iyon) artışı, rahatlama etkileri ve beyinde serotonin hormonu
salgılanmasında azalma gözlenmesini sağladı. Fareleri, sıçanları, kobayları ve
tavşanları, hatta çeşitli böcek ve bitkileri kapsayan bir seri deneyler zinciri
yapıldı. Sonuçlar yukarıdaki bulguları destekleyici doğrultuda oldu. Bir kere
de, fareler sızdırmaz bir kaba koyuldular ve içeride neredeyse hiç oksijen
kalmayana kadar tutuldular. Boğulma sınırındalardı. Kalan hava negatif (-)
iyonluydu ve fareler hayatta kalmayı başardılar!
6- “Norwich Union
Insurance Group” ‘un ana merkezinde Surrey Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği 16 haftalık deneyde, bilgisayar ve veri hazırlama bölümü, yazmanlık
bölümü ve motor sigortalama departmanı içerisine sekiz negatif iyon üreticisi
yerleştirilmiştir. Testler başlamadan önce, üniveriste takımı hastalık ve baş
ağrısı şikâyetlerinin tekrar oranını derlemek için bir ay harcadı. Deneyler
çift kör deneylerdi, yani ne personel ne de araştırmacılar iyon yayıcı aygıtın
verilen zamanda açık veya kapalı olduğunu bilebildi. En çarpıcı sonuç ise
negatif iyonu artırılmış havaydı. Gece yarısından sabah 8:30’a kadar,
bilgisayar odasında baş ağrısı sıklığı yüzde 78 azaldı. Norwich Union negatif
(-) iyon yayıcı aygıtları bünyesinde kullanmaya tam olarak ikna olmuştu ve 10
tane daha tavana monte edilen modellerden sipariş etmeye karar verdiler ve
yaklaşık 600 metrekarelik ofis alanlarını negatif (-) iyon (sağlıklı iyon) ile
donattılar.
7-Surrey
Üniversitesi’nin konsantrasyon yetisi ile ilgili çalışmaları
gösterdi ki; negatif(-) iyonlar yüzde 28’e kadar bu performansı artırabildi. Daha çok konsantrasyon gerektiğinde negatif (-)
iyonların olumlu etkisinde artış gözlemlendi.
8-Pennsylvania
Üniversitesi Araştırma Hastanesinde ve Kuzeydoğu
(Northeastern) ve Frankford Hastaneleri’nde; Dr. Kornblueh ve yardımcıları bronşiyal astım veya
bahar nezlesi olmuş olan yüzlerce hasta üzerine negatif (-) iyonları tedavide
kullandıklarını kaydetmişlerdir. Toplamda hastaların % 63’ünün bir bölümünde
kısmi bir bölümünde ise tam anlamıyla iyileşme tespit edilmiştir.
9-Etkili ağrı
kesici: Philadelphia’da Dr. Kornblueh beyin dalgası paternleri üzerine
çalıştı ve negatif (-) iyonların ciddi ağrılar çeken kişileri sakinleştirdiği
bulgularını edinmiştir. Yanık
vakaları, Norteastern Hastanesi’nde hemen penceresiz ve ortam iyonu
ayarlanabilen odalara alınır. On dakika içerisinde, genellikle, ağrı geçer.
Böylece alışılageldiği üzere bu tür vakalarda morfin uygulanmasına rağmen, asla
gerek kalmadı. Hastalar 30 dakika için odadan çıkarlar ve tedavi 14 saat boyunca
bu şekilde uygulanır. Vakaların % 85’inde ağrı kesici uyuşturuculara
(narcotics) gerek kalmamıştır. Northeastern’li
Dr. Robert McGowan; “Negatif (-) iyonlar yanıkları daha hızlı kurutuyor
ve daha az iz bırakarak daha hızlı iyileştiriyor.” Şeklinde açıklama yaptı.
10-Yanık tedavilerindeki başarısının akabinde, Philadelphia’da Dr. Kornblueh, Dr. J.R.
Minehart, Northeastern Hastanesi baş cerrahı, ve yardımcıları Dr. T.A.
David şiddetli operasyon sonrası ağrıların dindirilmesinde negatif
(-) iyon kullanmayı denediler. 8 aylık test
periyodu süresince, 138 hastaya ameliyatlarından sonraki ilk ve ikinci gün
bulundukları ortama negatif (-) iyon verdiler. Dr. Kornblueh Londra’da
Biyoklimatoloji Kongresi’nde sonuçları açıkladı: 79 kişide (Toplamda hastaların
% 57’sinde), negatif (-) iyonlar ağrıyı tamamen kesti veya çok ciddi oranda
azalttı.
11-Dr. Albert P.
Krueger ve Dr. Richard F Smith’in California Üniversitesi’nde yaptıkları
deneyler; negatif (-) iyonların havada uçuşan alerjenlere (alerji yapan maddeler)
karşı hassas olan kişilerde nasıl bir etki yaptığını gösteriyor: Bornşiyal tüpler ve trakeamız, veya soluk borumuz
“cilia” denilen ince kısa tüyler ile boyuna kaplanmıştır. Bu tüyler normalde
dakikada 900 civarında vuruş yaparak kamçıya benzer hareket eder. Mukus ile
beraber, hava yolumuzu polen ve tozlardan arındırırlar. Krueger ve Smith trake
bezini negatif (-) iyona (yararlı iyon) maruz bıraktılar ve “cilia” tüy
vuruşlarının dakikada 1200 vuruşa kadar hızlandığını ve mukus salgısının da
arttığını gözlemlediler. Pozitif (+) iyon (zararlı iyon) dozları tam ters etki
göstermektedir: “cilia” tüy vuruşları dakikada 600 veya daha az vuruşa
düşmüştür ve mukus salgısı durmuştur.